Axis Mundi – 1
Aralık 19, 2018
Axis Mundi – 2
Mart 2, 2019
Hepsini Göster

Demircilik – 5: Zülkarneyn Seddi

Demircilik yazı serisinin üçüncü yazısında bir iddiada bulunmuştuk. İddiamız Zülkarneyn(as)’ın yaptığı ve Kehf Suresi’nde anlatılan set ile ilgiliydi. Bugüne kadar hakkında çok farklı coğrafyalarda, farklı yerler olabileceği öne sürülmüştür. Bu örneklerden bir tanesi de Çin Seddi olmuştur. Başka bir coğrafyadaki örnek ise Bering Boğazı’nda yer aldığıdır. Bunlar meselenin cüzünü taşımakla bir doğruluk da içerebilirler. Buna karşın meselenin küllü olan yani Kehf Suresi’ndeki anlatılan seddin yeri ile ilgiliydi.

Bu çıkarımı yaparken bazı bilgilerden faydalanmıştık. Bunları tekrardan hatırlatmak yerinde olur. Yecüc kavmi bugünkü İbranilerin atalarıdır. İkincisi ise olayın vukuu bulduğu yer petrol yataklarına yakın bir yer olmalı fakat günümüzde orada petrol bulunmamalıydı. Bu iki bilginin ışığında seddin Orta Doğu’da olduğu kanısına varmıştık. Orta Doğu tahmininden sonra bir adım daha ileri giderek seddin Toros dağları civarında bir yerlerde olduğunu öne sürdük. Buna sebep Toros hem boğa/öküz hem de dağ anlamına gelmektedir. Oğuz Kağan başına taktığı çift boynuzlu başlığıyla ünlüdür ve Toros ismi buna binaen verilmiş olabilir diyerek yazımızı sonlandırmıştık.

Bu yazımız da iddiamızı biraz daha ileri taşıma niyetindeyiz. Bu iddiamızı bir sesli düşünme olarak da düşünmekte fayda var. Zira kesinlik içermese de seddin yeri için en azından bir değilleme olarak da bakılabilir bu yazıya.

İlk iddiamızı devam ettirerek Toros dağları civarındaki yerleri inceleyeceğiz. Toros dağlarına yakın bir bölge olduğunu destekleyecek yeni bir bilgiyi ilk iddiamızdan çok sonra öğrendik. Bu bilgi özetle şu şekilde “Nevşehir Derinkuyu yeraltı şehri çok değişik bir medeniyet tarafından korku üzerine inşaa edilmiştir. Yecüc ve Mecüc zulmünden korkanların milyonlarca senede oluşan doğal kayalara yaptıkları, oydukları şehir. Zülkarneyn(as) bu kavmi de güneşe çıkarmıştır.

“Nihayet, güneşin battığı yere ulaştı ve onu kızgın, kara ve çamurlu bir gözede batıyor buldu. O noktada bir de topluluğa rastladı. “Ey Zülkarneyn,” dedik, “bakalım onlara nasıl muamele edeceksin; (gücüne dayanarak) cezalandırma yolunu mu seçeceksin, yoksa onlara güzel mi davranacaksın.”

Kehf Suresi – 86. Ayet

Ayetin bir tefsiri de bu şekilde olup yeraltı şehrindeki insanların güneşi balçıkla batar gibi görüyorlardı.” Yeni öğrendiğimiz bu bilgilerle devam edelim. Bilindiği üzere Nevşehir Derinkuyu yeraltı şehri Toros dağlarına yakın bir bölgededir ki uzaklığı aşağı yukarı yürüyerek 4-5 günlüktür. Yecüc ve Mecüc zulmünden kaçan insanlar buraya sığındıklarına göre seddin de yakın bir bölgede olma ihtimali artmaktadır.

“Seddin arasına kadar ulaştı, onların (sedlerin) önünde hemen hemen hiç bir sözü kavramayan bir kavim buldu.”

Kehf Suresi – 93. Ayet

“ Bana demir kütleleri getirin, tam iki ucu denkleştirdiği vakit körükleyin dedi, tam onu bir ateş haline koyduğu vakit getirin bana dedi: üzerine erimiş bakır dökeyim”

Kehf Suresi – 96. Ayet

Bu noktada durarak şunu düşünmekte fayda var. İki seddin arası demir kütleleri ile dolduruluyor. Örnek rakamlarla bir hesaplama yapacağız. İki dağın arasını 250 metre gibi düşünebiliriz ki bu abes bir rakam değildir. Yükseklik açısından bir dağın yüksekliği 80 m ve üzeri olması kabul edilebilir bir rakamdır ki 100 metreler orta büyüklük sayılır bu manada. Bu yükseklik ve genişliğin üst üste durabilmesi için yaklaşık 10 metre bir genişlik gerekir. Demirin yoğunluğu metreküpte yaklaşık 8 tondur. Bu rakamlarla kaba bir müteahhit hesabı yaparsak en az 1.5 -2 milyon ton demire ihtiyaç duyulur. Rakamlar çok önemli değil lakin rakamların bize işaret ettiği bir durum var ki o da şudur. Seddin yakınlarında bir yerlerde demir madeni olmalıdır. Şimdi bu bilgiyle birlikte önceki bilgileri ele alalım

* Toros Dağlarının civarında olmalı

* Nevşehir Derinkuyu’ya yakın olmalı

* Aradığımız bölgeye yakın civarda demir madeni de bulunmalı

Demir madenlerinin nerelerde bulunduğunu öğrenmek için Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü’nün sitesine bakabiliriz.

thumbnail_Screenshot_2018-12-30-22-22-18-1

Aradığımız özelliklere uygun yer Feke-Mansurlu havzasıdır. Bununla birlikte  Demircilik-3 yazısında “ O vadi düşey, yere doğruydu” ifadesi geçiyordu. Bahsettiğimiz bölgenin diger bir ismi de Çukurova’dır. Yani etrafi yüksek dağlarla çevrili düşey bir yerdir.

thumbnail_Screenshot_2018-12-30-22-23-58-1.png

İlk iddiamızı bir adım daha ileriye taşıyıp seddin Çukurova’da ve demir madenlerine yakın bir yer olabileceğini düşünüyorum. Bu noktada biraz daha ileri giderek bazı spekülasyon da yapabiliriz. Ateşe verilen demirin eriyip belirli bir bölgeye toplanarak o bölgedeki küçük çaplı bir demir madenine dönüşmüş olabileceği gibi lakin şimdilik yukarıdaki iddiamız yeterli diye düşünüyorum.

4 Comments

  1. Ömer Tahir Karahanlı dedi ki:

    Korkut bey;
    Elbette kutsal bir hikayenin somut izlerini merak ediyoruz. Bildiklerimizle amel ediyoruz bilmediklerimizi öğreten de Allah. Şu an için izleri takip ediyoruz daha farklı açılımları olur mu onu da şu an için bilemiyoruz. Sorunuzun son kısmı ile ilgili bir bilgim yok açıkçası lakin seddi deleceklerin soy bağlantısına da değinmiştik yazılarımızda.

  2. Korkut dedi ki:

    Merhabalar,
    Seddin yerini bulmak neden önemli? Bu arayışın bir amacı var mı yoksa sadece kutsal bir hikayenin somut izlerini mi merak ediyoruz? Yoksa bu seddin peşinde -onu kırmak isteyen- başka birileri mi var?

  3. Ömer Tahir Karahanlı dedi ki:

    Berk bey;
    Bahsettiginiz kitabi temin ettim. Bir kac güne gelecek olan yazılarda da faydalandim. Geç kaldığım için özrümü yazilarla telafi etme gayreti göstereyim dedim lakin bu da biraz daha gecikmeye sebep oldu. İnşallah bu hafta bir kaç yazıyla telafi ederim geciktiğim süreyi. Muhabbetle…

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir