İBADETHANE
Mayıs 3, 2020
Mücessemlik
Haziran 9, 2020
Yazı dizimizde zaman konusu ana tema olarak ele almaya gayret göstereceğiz. Bu sebeple her yazının teması zaman olacak lakin aralarında tam bir bağlantı olmayacak.
Bir önceki yazımızda dünyanın güneşin karşısında kendi ekseni etrafında tam bir tur ile dönmesi sonucu olan günden bahsetmiştik. Bu dünyanın kendi etrafında dönmesi sonucu ‘1’ gün meyadana gelmektedir. Bir gün ise gece ve gündüzün birleşiminden meydana gelmektedir. Bu saydığımız günler güneş takvimi baz alınırsa 365 günde, Ay takvimi baz alınırsa 354-355 günde 1 yıl meydana gelmektedir. Bununla birlikte yıl ve gün kavramlarına Kur’an-ı Kerim’de bakacağız.
“O, gökten yere işleri düzenler, sonra da o işler, sizin saydıklarınızdan bin yıl kadar olan bir günde O’na yükselir.”
Secde Suresi – 5. Ayet
Ayette “bizim saydıklarımızdan 1000 yıl olan bir günden” bahsedilmektedir.
“Melekler ve Ruh oraya miktarı 50,000 yıl olan bir günde yükselip çıkar.”
Mearic Suresi- 4. ayet
Ayetlere beraber bakacak olursak iki ayette de “bir günden” bahsedilmektedir. Bir tanesinde bizim saydığımız yıllara göre miktarı 1000 yıl olan bir gün. Diğer gün ise miktarı 50,000 yıl olan bir gün. Mearic Suresi 4. ayette sizin sayageldiğiniz ibaresi mevcut değildir. Yani Mearic Suresi’ndeki gün Secde Suresi’ndeki günün 50 katı uzunluktadır demek yanlış olacaktır. Burada kastedilen gün içinde bir gün müdür onu da bilemiyoruz elbette.
Gün, iki şeyin birleşmesinden, gece ve gündüzün birleşiminden meydana gelmektedir. Bu konuda bilindiği üzere dünyada ülkeler arasında saat farkı vardır. Bir yerde gece iken diğer ülkede gündüzdür. Mesela dünyanın kuzeyinde 6 ay gece 6 ay gündüz olduğu bilinmektedir. Gün gece ve gündüzden meydana geldiğine göre, o bölgedeki insanlar için 1 gün 1 sene sürmektedir. Bu yaklaşımla 50000 sene ve 1000 sene için böyle bir durumda söz konusu olabilir. Bu iki ayete tatminkar bir açıklama yapamasak da bu yazı ilk adımı olur inşallah.
Saat Farkı
Bilindiği üzere dünyada ülkeler arasında saat farkı vardır. Bu bir ülkede gece iken diğer ülkede gündüz olması sebebiyledir. Bu konu bize hep ilginç gelmiştir. Şöyle ki normal zamandan ziyade, özel zaman dilimleri üzerinden anlatacak olursak, Türkiye’de bayram sabahı yaşanırken Amerika’da insanlar hala oruç tutmaktadır ve Ramazanı yaşamaktadırlar. Türkiye’de Kadir gecesi yaşanırken Amerika’da Kadir gecesinin gündüzü yaşanmaktadır. Burada şöyle bir soru sorabiliriz. Allah katında Avustralya için Kadir gecesi ise bütün dünya için Kadir gecesi aynı anda yaşanmalı değil miydi? Sonuçta dünya dışındaki bir zamandan bahsediyoruz lakin öyle değil elbette. Her yer zamanın kendisine yansımasına göre hareket etmekte. Deyim yerindeyse herkes kendi zaman dilimini yaşamaktadır. Bu bize neyi gösterir; örneğin Türkiye’yi ele alırsak Amerika Türkiye’ye göre geçiş zamanı yaşamaktadır. Avustralya ise gelecekte yaşamaktadır. Burada şu örneği de verebiliriz. Türkiye’den Amerika’daki arkadaşıyla konuşan birisi deyim yerindeyse geçmişten birisiyle konuşmuş olur.(Türkiye’de bayram sabahı yaşanırken Amerika’da Ramazan yaşanır. Türkiye’dekiler için Ramazan geçmiştir.). Yine Avustralya’yı ararsa da gelecekten biri ile konuşmuş olur. Bu örnek bize şunu da gösterir; zaman adeta kitabın sayfaları gibidir. Küçük ölçekte bütün insanlık telefon vasıtası ile geçmiş ve gelecektekilerle konuşabiliyor. Kayıtlı olduğu zamanın dışına çıkan Allah’ın kulları ise bunu daha büyük ölçekte de yapabilmektedirler ve bu hep garip karşılanmıştır. Halbuki bunun küçük bir nevini bugün insanlık yapabilmektedir.
“Bizim gibi hakikat ve ahiret kardeşlerin, ihtilaf-ı zaman ve mekan, sohbetlerine ve ünsiyetlerine bir mani teşkil etmez. Biri şarkta, biri mazide, biri müstakbelde, biri dünyada, biri ahirette olsa da, beraber sayılabilirler ve sohbet edebilirler.”
Mektubat – 23. Mektup
Allah bizleri de bu kardeşlerden eylesin inşallah…
