Uzun bir aradan sonra şükürler olsun, tekrar yeni bir yazı paylaşabiliyorum. Bu marifet ve hikmet yolcuğumuzda ardı arası kesilmeyen esmâyı ilahiyenin tecellileri olan hadiseleri tevil etmeye çalışacağız. Gökte haber, yerde ibret alacak pek çok şey var. Bunlara dikkat kesileceğiz.
Ve şükür sebebi olan kutlu Peygamberden istifade etmeye çalışacağız. Bediüzzaman’ın dediği gibi “Maddiyat âlemi Cenab-ı Hakkın envâr-ı nimetini cezb etmek için hakîki bir ihtiyâcla şemse muhtaç olduğu gibi, âlem-i mâneviyat dahi rahmet-i İlâhiyenin ziyalarını almak için şems-i nübüvvete muhtaçtır.“¹ Bu siteden O’na (s.a.s) yani Ahmed-i Mahmud-u Muhammed Mustafa’ya binlerce selam olsun.
Muhammed –Aleyhisselâm– bir rahmettir. Gök kapıları yağmur denilen rahmetle açıldığı gibi, Peygamberimize de vahiy kapısı rahmet eseri olarak açılmış, O’na bağlananlar o kapıdan rahmete ermişlerdir. Bu yazı serimizde göklerin kapısını açan ve o kapıyı ardındakilere açık bırakan şanlı Peygamberin sözleriyle gök kapılarını ara(la)maya çalışacağız.
O Hayy ve Kayyumdur. Biz dahi O’nun ismiyle başlarız..
İbn Abbas (r.a.) rivayetle:
Bir gün Resûlullah (s.a.s.), ashabıyla otururken gökyüzünde hızla süzülen belirgin bir bulut gözlem etti. Hemen etrafındakilere dönerek sordu:
— “Bu nedir?”
Ashabından biri:
— “Bu, sahâb (سَحاب( yani buluttur.”
Resûlullah (s.a.s.) şöyle buyurdu:
— “Hayır! Yeryüzü halkı buna ‘bulut’ (سَحاب( der; asıl adı ise ‘anân’ (عَنَان(’dır.”
Ardından şöyle devam etti:
— “Yeryüzü ile ilk gök arasındaki mesafe beş yüz yıl kadardır. Birinci göğe varmak için beş yüz yıl, ikinci göğe ulaşmak için beş yüz yıl daha yol kat etmeniz gerekir. İşte böyle, yedi göğü teker teker aşarsınız. Yedinci göğe ulaştığınızda, orada, keçi şeklindeki melekler bulunur; onların yüceliği öyle ki, beş yüz yıl yol kat ettiğinizde ancak dizlerine ulaşabilirsiniz.”²
Alemin onun hürmetine yaratıldığı Hz. Muhammed (s.a.s.)’in mübarek sözlerinin farklı şekillerde rivayetleri mevcuttur. Ancak hemen hepsinde bu bulut hadisesi geçer. İlginçtir yedi kat gökten bahsederken bakışlarını önce hızla hareket eden bir buluta odaklıyor. Ardından bunun ne olduğunu soruyor. Sonrasında ise gelen cevabı düzeltiyor ve devamında yedi göğün ötesine giden yolu tarif ediyor.
“Kur’ân-ı Mu’cizü’l-Beyânı öğretene and olsun ki, beşîr ve nezîr olan zâtın bakışı ve herşeyi inceden inceye tetkik eden basireti, hakîkati hayale karıştırmak veya benzetmekten yüce, dakik ve parlaktır; hak olan mesleği ise, insanları aldatmak veya yanıltmaktan müstağni, münezzeh ve yücedir.”³
İkinci bölümde inşallah bulut kavramlarını, “sahâb” ve “anân” kelimelerinin etimolojisini ve “hava uzayı” fikrini ele alacağız.
Peygamberimize ve O’nun ailesine yer ve gökler dolusu en mükemmel selâmlar olsun.
¹Said Nursî, Mesnevî-i Nuriye, s. 139, Envâr Neşriyât, İstanbul 19961
²Taberânî, el-Mu’cemü’l-Kebîr2
³Said Nursî, Muhakemat, s. 146, Envâr Neşriyât, İstanbul 1996
⁴Tabii ki böyle bir bilginin bize sadece o taşıtla temas kurduğumuzda ya da o andaki o taşıtı gelecekte, mübarek sözlerinin muhatabı olan bizler bizzat inşa etmiş olduğumuzda faydası olurdu sanırım.
6 Comments
Çok enteresan bir tespit. İlk defa duyduğum bir mesele. Devamını merakla bekliyorum.
Amin.. Rabbim bu yıllar süren mesafeleri çok hızlı almanızı da nasip eylesin..Güzel ve meraklandırıcı yazınız için çok teşekkür ederiz. Geçen gün ilk defa bu nazarla bir bulutu uzunca seyrettim. Güzel tevafuk oldu.
Ayrıca yazınız vesilesi ile tüm yazar ve okuyucularımızın da bayramını en içten dileklerimle kutluyorum.
Teşekkür ederim. Cümlemize. Sizlerin de bayramı mübarek olsun.
Ben teşekkür ederim nazik yorumunuz için. Hep birlikte yol alalım inşallah. Sizlerin de bayramı mübarek olsun.
Yıllar sonra tekrar çok güzel bir konu ve yazı ile dönüş yaptınız Emir Bey. Günümüzde de bulut (cloud) kelimesi, internette bilgi depolamak için kurulan sistemler için seçilmiş bir kelime. Devam yazılarınızda buna değinir misiniz bilmiyorum ama kendi adıma ilgimi çeken bir konu. Devam yazılarınızı sabırsızlıkla bekliyorum.
Teşekkür ederim. Evet cloud teknolojisi gerçekten ilginç bir konu. Nerdeyse %99’u yer altında, su altında olan internet için Cloud, upload yüksek konum ifadeleri, hava ifadeleri kullanılması gerçekten ilginç. Kim, neden böyle bir isimlendirme yapmış ki? Yazının devamında o konu üzerine biraz dokunmak istiyorum. Hadisin devamı olan bir kısım var bazı rivayetlerde. Göğe yolculuktan sonra yer altına yapılan bir yolculuktan bahsediliyor. Hatta aşağı yapılan bu yolculuğun sonuna gidilse, bütün varlık ve semalar bitse bile sadece uçabilenlerin devam edebileceği hava evreni (şimdilik böyle isimlendiriyoruz) devam ediyor..