ŞİHAB ve MESABİH

Yeryüzünde hak batıl savaşı devam etmekte. Bu hak batıl savaşı yeryüzünde olduğu gibi gökyüzünde de devam etmekte. Bu savaşla ilgili ayetler vardır. Cinler Peygamber Efendimiz(sav)’e kadar kulak hırsızlığı yapmıştır. Kulak hırsızlığından elde ettiklerini bir takım insanlara bozulmuş şekilde iletmişlerdir. Bu bilgilerle insanlar manipüle edilmiştir. Peygamber Efendimiz(sav)’in gelişi ile peygamberlik ve ayetlerden dolayı cinlerin bu hırsızlıkları son bulmuş ve hırsızlık yapmaya çalıştıklarında peşlerine bir azabın takıldığını ayet ile haber veriyorlar.

“Ve doğrusu biz o Semayı yokladık da onu öyle bulduk ki şiddetli muhafızlar ve şihablarla doldurulmuş bulduk.”  Cin Suresi-8. Ayet

Kulak hırsızlığı sonucu delici şihapların takip ettiğinden bahsediyor cinler. Said Nursi Mesnevi-i Nuriye’de bu konuya değinmiştir. Yıldızların birçok çeşidi olduğunu ve bir kısmının da burçlardan şeytanları recmetmek için atılan semavi mancınıklar olduğunu söylemiştir. Saffat 6. ayette dünya semasının yıldızlarla süslendiği bahsi geçiyor. Ayetin devamındaki ayetlerde dünya semasının korunduğu ve cinlere atılan şihaplardan bahsediyor. Saffat 6. ayette yıldız diye çevrilen kevakib gezegenler anlamına gelmektedir. Bu gezegenlerden atılan şihapların cinlere bir tesiri var demektir. Mancınık ile her ne atılırsa izleyeceği hareket yay şeklinde, kavisli bir yol olur. Bu hareket meteorların hareketine çok uygundur. Aşağıda bu mancınıkla atılmış gibi hareket eden bir göktaşı videosu mevcuttur.

Bu şihaplar(meteorlar) acaba hangi materyali içeriyor ki cinlere tesiri var? Bu mana da Mülk suresinin ilgili ayetini inceleyeceğiz.

“Andolsun ki, Biz o dünya göğünü takım takım kandillerle donattık ve onları şeytanlar için atmalar (atış yapılan mermiler) yaptık; ayrıca onlara o çılgın ateş azabını hazırladık.”  Mülk Suresi-5. Ayet

Bu ayette şihap kelimesi değil mesabih kelimesi geçmektedir. Mesabih kelimesi genelde lambalar, kandiller şeklinde meal edilmiştir. Bu tercümelerin dışında mesabih kelimesinin etimolojik kökeni Akadçada manyetizma aracı, sebebi demektir. Akad dili; bilinen sâmî dillerinin yazıya geçirilenlerinin en eskisi olmak gibi bir unvanı taşır. Bu dil; şimdilik bütün sami dillerinin en eskisidir ve sami dilleri [semitic languages] araştırmalarında öncül dayanak noktasını teşkil eder. Arapça da sami dil ailesine mensuptur ve arapça ile ortak benzerlik kelimeler taşır. Örnek olarak ebu kelimesi iki dilde de baba demektir. Arapçada kevkeb yıldız, gezegen demekken bu kelime Akadçada kakkabu kelimesine denk gelir.

(http://www.akevler.org/AkevlerMakaleler/2870/SonYor/0/Mete-Firidin/Seytan)

Yukarıdaki linkte mesabih kelimesinin incelemesi mevcuttur. Mesabih kelimesinin manyetizma aracı olmasından dolayı şu mana çıkarılabilir ayetten; bu atılan şihaplardaki materyalle birlikte bu meteorun(Arapçası şihap demektir) manyetik alanınında cinlere karşı bir tesiri olabilir.-Allahualem-. Zaten mesabih manyetizma aracı sebebi diye geçiyor. Yani bu manyetikliğe sebep bu gezegen, yıldızlar olabilir ki dünyamızda çekirdek kaynaklı bir manyetik alana sahiptir. Farklı yıldızlar yahut gezegenler farklı sebeplerle manyetik alana sahip olabilir. Buna örnek olarak uydumuz olan Ay kabuğundan kaynaklı bir manyetik alana sahiptir. Dünyamıza düşen birçok göktaşı da manyetik alana sahiptir. Bu manada şeytanlara atılan göktaşlarının asıl tesiri manyetik alanları olabilir.

      manyetik alana sahip göktaşı

Semada yapılan bu recmi, sema gibi geniş dairelerde bile olan hak batıl savaşını insana göstermekle insanların salihlerini asilere karşı mücadeleye teşvikle alıştırmaktır diyor Said Nursi. Bu alıştırmanın fiiliyata dönüştüğü yerde Hac ibadetidir. Hac ibadetinde müslümanlar 7 defa şeytana taş atarak, semada olan bu teşviğe yeryüzünde fiiliyatla kalmaktadırlar.