Kısa Kısa
Ekim 16, 2020
Yapay Bilinç Lehine bir Argümanın Eleştirisi
Kasım 7, 2020
Hepsini Göster

Kalgançı Çak

Mitoloji, insanın başlangıca ve arketiplere dair aradığı sorularla temellenirken, sona dair bilgiler de içerir. Mitolojide sona ait bilgiler içeren bu dala, eskatoloji denir. Hemen hemen her medeniyette eskatoloji mitleri bulunmaktadır. Biz bu yazımızda Türk mitolojisinde geçen “Kalgançı çak” mitolojisini inceleyeceğiz.

Kalgançı çakın kelime anlamı kalan çağ, sona kalacak olan çağdır. Kalgançı çak bir kıyamet anlatısıdır. Genel olarak eskatoloji mitlerinde dünyanın sonu; tufan, sel, yangın, deprem gibi doğa olayları ile anlatılır. Eskatoloji genellikle bir yıkım ve sona eriş hikayesidir. Bunun yanında kıyamet habercisi figürler, hadiseler de bu anlatılarda göze çarpmaktadır. Dünyanın sonunun gelmesine baş sebep insanın yoldan çıkmasıdır ve manevi alanın bozulmasıdır. Manevi alanın bozulması ile kötülük artar, ve yozlaşmış dünyanın temizlenmesi gerekir. Bu düşünce Kalgançı çak anlatısında da vardır. Kalgançı çakın iki versiyonu vardır. Bunlardan ikisini de paylaşacağız.

Teleütlerde:

“Kalgançı Çak geldiği zaman gök demir, yer sarı bakır olur. Hanlar hanlara saldırır, uluslar birbirine kötülük düşünür, katı taşlar ufalır, sert ağaçlar kırılır. Kişi bir dirsek (arşın) kadar küçük olur. Başparmak kadar erkek olur. Erlerin dizgini kısa olur [güçlülerin elinde oyuncak olurlar]. Ayak takımı bey olur. Baba çocuğunu, çocuk babasını tanımaz (saymaz). Yaban soğanı pahalı olur. At başı kadar altına bir kap yemek verilmez. Ayakaltında altın bulunur onu alacak kimse bulunmaz.”

Telengitlerde:

“Kalgançı Çak geldiği, kara yer ateşle kaplandığı zaman büyük hakan ata tanrı (kayra kaan ada kuday) kulaklarını tıkar, o çağda dünya bozulur; yer ve insan nesli mahvolur. Fitne ve fesat saçan gaddar rüzgâr insanları heyecanlandırır. Türe bozulur. Tepeler çalkalanır; demir üzenginin dibi delinir. Çuvaldızın deliği yırtılır. Ulus bozulur. Kara böcek (gibi insan) kanatlanır, gözlerine kan dolar; kara su kanla karışık akar yer uğuldar, dağlar sallanır, çukurlar:— hendekler yıkılır, gök gürler, kenarı açılır, deniz çalkanır, dibi görünür, yerin altı üstüne gelir; yosunlar öğütülüp kul (toz) olur, gök sallanıp eteği açılır, deniz dalgalanıp dibi görünür; deniz dibinden dokuz parça kara taş çıkar, dokuztaş dokuz yerinden yarılır her taştan dokuz çemberli dokuz sandık çıkar, har sandıktan demir atlı dokuz kişi çıkar, bu kişilerden ikisi başkan olur.

Bunların bindikleri atlar “Vuruşkan ulu sarı” (adlı) olur, on ayakları kılıçlı, kuyrukları kamalı olur, ağaca rastlarsa ağacı keser, canlıya çarparsa canlıyı mahveder; il güne rahat olmaz. Ay ve güneş aydınlık vermez, ışıksız olur. Ağaçlar kökünden kopar, baba çocuğundan ayrılır, bitkiler mahvolur, nesli kurur, analar sevgililerinden ayrılır, dul kalır, yerde “Konglu” denilen bir zehirli ot biter, kökünden sarı çekirge çıkar, hayvanlara çarparsa hayvanların, insanlara çarparsa insanların kanlarını somurur.”

Bu anlatıya ek olarak, iyilik kavramını temsil eden Ülgen Ata, insanlara yüz çevirecek ve Erlik yeryüzüne, insanlara yaklaşacaktır. Bunun üzerine Ülgen Ata, Maydere ve Mangdışire’yi insanları iyiliğe yöneltsinler diye gönderecektir. İyiler ve kötüler arasında gerçekleşecek bu savaşın sonunda yıkım çok büyük olacak ve Maydere’nin kanı ateş olup, yeryüzünü sarıp bütün canlıları mahvedecektir. Mitte bu anlatım;

“Maydere’nin kanından

Ateş olup yer yanar

O zaman dünyanın sonu gelir”

Anlatıya göre bütün bu olayların sonunda yeryüzünde tek bir canlı kalmadığında Ülgen Ata yeryüzüne inip, şöyle seslenecektir;

-Kıydep(Ölüler kalkın)

Bu noktaya kadar olan ve detaylarını vermediğimiz mitin devamına internetten bakılabilir. Biz dikkatimizi çeken ve Kur-an’ı Kerim’de de geçen bazı ayetleri inceleyeceğiz.

İlk olarak “kalgançı” kelimesinin etimolojisini incelersek; kal kökünden türemiştir. Kalkma, sıçrama anlamına gelir. Kalkmak kelimesi ile akrabadır. Bir başka görüş ise kalıcılık manası taşıdığıdır. Kaldı ki kıyamet sözcüğü de kalkmak, dikilmek manasındadır. Bu en başta fark edilebilecek benzerliktir. Yine kıyametle ilgili ayetlere bakıldığında birçok benzerlikleri bulmak mümkündür. Göğün yarılıp kırmızı bir hal aldığı veyahut denizlerin durumu gibi. Mitte deniz çalkanır şeklinde bir ibare mevcut. Ayette ise denizlerin durumu ile ilgili şöyle bahsedilir;

Bu türden doğa olaylarının benzerlikleri hemen fark edilebilen bir durumdur. Bunun yanında detaylarda da bazı ayetlere birer işaret bulabiliriz.

(O gün) sûra üflenecek, ardından -Allah’ın diledikleri dışında- göklerde ve yerde bulunanların hepsi düşüp ölecek; sonra sûra yeniden üflenecek ve onlar birden ayağa kalkmış, etrafa bakıyor olacaklar.”

Zümer Suresi – 68. Ayet

Ayette Allah’ın dilediği kimseler dışında bir ibare mevcut. Kalgançı Çak anlatısında da Ülgen Ata’nın böyle bir rolü söz konusu. Acaba ayette bahsedilen Allah’ın dilediği kimseler zümresine Ülgen Ata da dahil midir?

Bunun yanında ahir zaman hadislerinde geçen altının değersizleştiği ile ilgili hadisleri ele almamamızın sebebi, okuyucularımızın bunu rahatlıkla fark edebileceğini düşünmemizdir. Altının durumu ile ilgili mitteki anlatının İslam ile şekillendiğine dair bir ibareye; ne Yaşar Çoruhlu’nun ne de Fuzuli Bayat’ın kitaplarında rastlamadık. Bu ihtimali yine de akılda tutmakta fayda var.

Yazımıza son verirken Kalgançı Çak aslında üzerine daha fazla vakit ayırmamız gereken bir konu gibi gözüküyor lakin zaman konusunda bu sıralar bir darlık çektiğimizden kabaca ele almakla yetinebildik. Ülgen Ata’nın yardımcıları Maydere ve Mangdışire için Mehdi ve Mesih iddiaları da mevcut lakin bu iddialar için daha fazla bilgi ve destekleyici unsurlar gerekir. Bunu söylemek bizim açımızdan henüz çok erken olacağından, bunu bir iddia olarak yazımıza konu ettik.

4 Comments

  1. Ufuk Nur Kılıç dedi ki:

    Türklerin kıyametle ilgili bir miti olduğundan yazınızla haberdar oldum. Devamını bekliyorum. Çok teşekkürler.

  2. berk dedi ki:

    Hopi yerlilerinin kehanetleri de… Hopiler kritik bir kültüre sahipler.

    • Ömer Tahir Karahanlı dedi ki:

      Berk bey;
      Kitapçıda dolaşırken bu kitap elime geçmişti. Kitaba göz ucu ile bakmıştım. Yazıda belirttiğimiz Mehdi ve mesih ile ilgili iddia sanırsam bu kitapta geçiyordu lakin yazarın diğer kitabi olan yaratılış mitolojilerini satın aldım. Tavsiyeniz için teşekkürler.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir