Eşref-i Mahlukat
Ağustos 7, 2017
NUH(as)
Kasım 18, 2017
Hepsini Göster

Gökler ve Yer – 4

Üzerinde yaşanılan bu dünyada birçok kavim helaka müstehak olmuşlardır. Bu helak sırasında o kavimdeki salih kişilere, helak gelmeden bulundukları beldeden çıkma uyarısı yapılmış ve salih kimselerde bu uyarıları dikkate alarak oradan uzaklaşmışlardır.

Bu helaka müstehak olma olaylarında yapılan uyarılara rağmen haddi aşan topluluklar, kendilerine gelen peygamberleri, uyarıcıları dikkate almamışlardır. Dikkate almadıkları gibi alaya alma, aşırı hareketlerde bulunmuşlardır. Kimi zaman gelen elçiyi kendileri gibi sıradan bulmalarının hikmetini anlayamayıp hazmedememe, kimi zamanda öldükten sonra dirilişi akla yatkın bulmadıklarından inanmak zor gelmiştir.

Kendilerine açıkça beyan edilen deliller getirilen kavimler ısrarla reddedip inkarda bulundular. Bunun üzerine gelen azap ile ya bir sayha ile yahut su ile boğulup yok oldular. Önceki yazının sonunda bahsettiğimiz bu dünya semasının bir sultan vasıtası ile terki sırasında da bu tür bir yok oluş, bir kıyamet yaşanabilir mi? diyerek bitirmiştik.

Bu manada Kur’an-ı Kerim’de kıyamet ile ilgili geçen ayetlerde sema kelimesi tekil kullanılmıştır. 7 kat sema var iken kıyamet ile ilgili ayetlerde semavat kelimesi yerine tekil olan sema kelimesi geçmektedir. Sema kelimesi 7 kat semayı simgeliyor bu yüzden semavat yerine sema kullanılmıştır, denilebilir ama Hud suresinde gökler ve yer durdukça ifadesi kullanılıyor. Yani gök ve yer durdukça yerine gökler ve yer durdukça denilmiş. Bu da sema kelimesinin dünya(düşük, en yakın anlamında) seması yahut içerisinde yaşanılan sema olarak kabul edilebilir. Yine Hicr suresi 16. Ayette semada burçlar yarattık denilmiştir. Bu ayetten de anlaşılacağı gibi “es semae ed dünya”yı yani en yakın semayı simgeliyor.

Sema kelimesinin üzerinde bu kadar durmamızın sebebi kıyamet ayetlerindeki gök kelimelerine bakarken bu gök(sema) kelimesinden kasıt olarak 7 gökten şuan içerisinde bulunduğumuz 1. Sema olabilir mi? sorusu içindi. Bu zor soruya net bir cevap veremesek de ihtimal dairesi içerisinde düşünülebilir. Zira incelediğimiz ve yukarıda bahsettiğimiz üzere sema kelimeleri kıyamet ile ilgili ayetlerde tekil halde geçmekte. Bu ayetlere örnek olarak Furkan 25. Ayette

“ O gün gök bulutlarla yarılıp parçalanacak ve melekler bölük bölük indirilecektir”

Semada bulunan bulutlarla yarılma gerçekleşecek. Bu ayette geçen bulut kelimesi “gamame”dir. Kur’an-ı Kerim’de diğer ayetlerde yağmur bulutları için kullanılan kelime “sehaben”dir. Gamame kelimesi ise sisli, tozlu kül bulutu manasına gelmektedir. Gamame kelimesi iki yerde geçer. Birisi İsrail oğullarının başlarında gölgelik olan bulut diğeri ise semadaki bulut. Bu semadaki buluta(gamame) örnek ise bulutsu dediğimiz uzaydaki bulutlardır. Bu bulutsuya örnek olarak da at başı bulutsusu iyi bir örnektir.

ic434_mtm_1600

At başı bulutsusu

Dünya semasının kıyameti bu bulutsular vasıtasıyla gerçekleşebilir. Bu göç sırasında Nur-u muhammedi yine gökler içerisinde kalırken, Kur’an artık 1. semadan çıkmış olacaktır. Bu gidişi ile bir kıyamete sebebiyet olabilir. Bu minvalde Said Nursi

“ Evet! Evet! Evet! Eğer kainattan risaleti Muhammediyenin(asm) nuru çıksa, gitse, kainat vefat edecek. Eğer Kur’an gitse, kainat divane olacak ve küre-i arz kafasını, aklını kaybedecek, belki şuursuz kalmış olan başını bir seyyareye çarpacak, bir Kıyameti koparacak”

İlk bakışta gezegen terki için bakılabilir bu sözlere ama sema terki içinde bu sözlere bakılabilir. Son olarak birinci semanın terki sırasında Said Nursi’nin kastettiği manada “bir Kıyamet” kopabilir ve yeni semalara göç edenler için yakın sema tabiri değişecek ve bulundukları yerdeki gök onlar için yeni “en yakın sema” konumunda olacaktır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir