Duvara Çivilenen Köpek
Aralık 5, 2020
Detroit: Become Human
Nisan 9, 2021
Hepsini Göster

Android mi ölsün yoksa insan mı?

Son yazımızda belirtiğimiz üzere bu yazımızda “İnsan gibi davranan bir robotun acı çekebileceğini kabul etmek ve ona buna göre muamele etmek insanlar için önemli kayıplara sebep olabilir mi?” sorusuna cevap arayacağız.

İnsan gibi davranan bir robot gerçekte tamamen bilinçsiz olsa ve acı çekmiyor olsa biz o robota -her ihtimale karşı- acı çekiyormuş gibi davranırsak ne kaybederiz? Robotlara da insan hakları veya çok benzeri haklar tanısak bunun insanlara bir zararı olur mu?

Gerçekten de robotlara insanlarla eşit hak tanınması robot-insan hakları çatışmadığı sürece önemli bir sorun teşkil etmeyebilir. Robotlar da işe gidip gelse, çalışıp kazanıp mülk edinse, hatta aile kursalar, bu robotlara zarar vermek suç olsa insanlar hiçbir şey kaybetmez denebilir. Fakat robotlara da bu haklar tanındığında mutlaka insan ve robot hakları birçok noktada çatışacaktır.

Örneğin bir sürücüsüz araç bir androide veya insana çarpmasının mutlak olduğu bir senaryoda hangi kararı verecek şekilde programlanmalıdır? Eğer android ve insan “hayatının” eşit değerde olduğunu kabul edersek sürücüsüz araç burada sırf türe (insan veya android olmaya) göre bir tercih yapacak şekilde programlanamayacaktır. Sürücüsüz aracı programlayanlar böyle bir durumda hangi hayatın korunmaya değer olduğuna iki insan arasında tercih yapıyor gibi karar vermek zorunda olacaktır. Böyle bir durumda, eğer bu android gerçekte boş bir tenekeden ibaretse bir insan hayatı bir teneke uğruna harcanmış olabilecektir. Bunun tek bir örnekten ibaret olmayacağı ve tüm dünya ölçeğinde uygulandığında ne kadar insan hayatına mal olacağı kolayca görülebilir. Kaldı ki bu yalnızca otonom araçlara ilişkin bir örnek. Bu konuda hayatın neredeyse her alanına teşmil edilecek örnekler bulmak mümkün.

Görüldüğü üzere androidlere haklar verilmesi insanlar için önemli kayıplara sebep olabilecek bir meseledir. Bu sebeple androidlere “her ihtimale karşı” (gerçekten acı çekiyor olabileceklerini düşünerek) haklar verilmesi kabul edilemez. Bir önceki yazıda her ne kadar bunun ispatının şu anki bilgilerimizle imkânsız olduğunu söylemiş olsak da bu varlıklara da insan hakları gibi haklar verilmeden önce onların da gerçekten insanla aynı değerde olduklarının ispatlanması gerekmektedir.

Elbette bir diğer seçenek de, elimizde iyi bir çözüm hazır olmadan, böyle büyük ahlaki sorunlara yol açacak varlıkların hiç üretilmemesi olacaktır. Bu meseleyi çözene kadar şimdilik elimizdeki en makul seçenek de budur.

Resim-via © aleutie – Fotolia.com

2 Comments

  1. yusuf dedi ki:

    Robot mu yaşasın, insan mı? Bu sorularla karşılaşacağımız bir gelecek bize çok uzak olmayabilir. Ama yapay bilince sahip varlıklarla (robot demek yetersiz kalabilir) iç içe yaşadığımız bir gelecekte hukukun teknolojiye yetişmesi ancak yapay zeka sayesinde olabilecek sanki. Doğru da olabilir yanlış ta, ama bu durum yaşanıyorsa insanlık hukukun ve yargının iplerini çoktan yapay zekaya teslim etmiş olabilir.
    İkisinden hangisinin yaşaması gerektiği noktasında ikisinin ölme şartları bir olmadığı gibi, olası ölümden geri döndürülme değişkeni de hesaba katılması gerekecektir. Belki robot dediğimiz varlığın online yedeklemesi olacaktır. Gerçi insanın da bu gibi bir özelliğe sahip olmayacağını ya da olduğuna inandırılmış olmayacağını kim söyleyebilir? Değerlendirmeye alınması gerekecek çokça detay ve değişken olacaktır. Ama her türlü kaybeden insanlık olacaktır diye düşünüyorum ben de.
    Bu konular sık sık ele alınması ve sorgulanması lazım diye düşünüyorum. O yüzden sizlere katkınızdan dolayı çok teşekkür ediyorum.
    Yeşil Güneş’in yayınlarına çok ara verilmemesi dileği ile.

    • Ufuk Nur Kılıç dedi ki:

      Bahsettiğiniz noktalara yazıda temas etmem ya da daha uygun bir örnek vermem gerekirdi ama siz bu eksikliği gidermişsiniz. Kıymetli değerlendirmeleriniz ve eklemeleriniz için ben de çok teşekkür ediyorum.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir